2 Eylül 2018 Pazar

Bir Bayram Gezisinden Kalanlar...

Kurban Bayramını ve 30 Ağustos Zafer Bayramını birleştirip uzun bir tatil yapalım dedik. Dere tepe düz gittik ve 1.850.-km yol yaptık. Tabi harita üzerinde durum 1.578.-Km olarak gözüktü. Nerelere gittik başlayalım anlatma.
....
Kurban bayramının 2. Günü yani 22 Ağustos 2018 Çarşamba günü Yalova'dan çıktık. 

İlk deniz keyfimiz Balıkesir ili Burhaniye ilçesinde bulunan Ören Plajındaydı. Deniz oldukça soğuk ve kalabalıktı. Mavi Bayraklı bu Plaj firmalar ve kişilerce parsellenmiş ancak ücretsiz duş bulmak mümkün. Diğer tatil yörelerimiz gibi turizmcilerin istilasında. Deniz Ege severler için ideal olsa da bana soğuk ve katlanılmaz geldi. 

Kızım ve damadımın öğretmenlik yaptıkları bu ilçenin bayram sonrası boş halini merak ediyorum açıkçası. 
Süre kısıtlı ve gidecek yer çok olduğundan fazla kalmadık. 23 Ağustos 2018'de yola koyularak ilk çadır alanımız olan İzmir ili Selçuk ilçesinde bulunan Pamucak sahilinde ki Dereli Tesislerine geldik. Tesis oldukça büyük ve ağaçlık bir çadır alanı okaliptüs ağaçlarıyla dolu. Bol rüzgarlı ve ılık bir denizi var. Ancak tesis pislik içinde. Tuvaletler ve duşlar mikrop kapmak için ideal diye bilirim. Tek artısı duşlarda sürekli sıcak su var. 





Orman Bakanlığı tarafından korumaya alındığı söylenen Kum Zambakları insanların ayakları altında eziliyordu. Hiç bir önlem alınmamıştı. Eeee ticari olarak bir firmaya tahsis ettiğiniz yeri denetlemez ve insanların insafına bırakırsanız olacağı budur. İçim ezildi açıkçası.. 



2 gün burada konaklayıp Gezilecek yerleri gezelim bari dedik.
İlk durağımız Meryem Ana Evi ve yedi uyurlar mağarası oldu... Bizde ki Ashab-ı Kehf'in benzeri olan bu mitolojik hikayeye bir çok medeniyette rastlamak mümkün. Kökenleri Sümerlere kadar dayanan Tufan hikayelerinin bir benzeri şeklinde her medeniyette farklı kişilere mal edilerek anlatılmış kadim mitler. Yedi uyurlar hikayesi ile Ashab-ı Kehf arasında ki en büyük fark bana göre kıtmir. İsimlerinin Sazenuş, Debernuş, Kefestetayuş, Yemliha, Meselina, Mernuş, Mekselina olduğu rivayet edilen yedi uyurların köpeği Kıtmir'dir.











Meryem Ana Evi'ne araçla girişte 30.-TL para isteniyor ayrıca içeride de kişi başı 10.-TL isteniyor. Resmi sitesinde dernek şu açıklamayla geçiştiriyor bu soygunu...
Bu soygunun ardından sıra Efes Antik Kentine geldi...





























Antik kent için söylenecek tek şey Muhteşem... Bu gezinin ardından güzel bir doğa içi çadır uykusuyla sabah uyandık..
Toplanıp yola koyulduk. Dereli Tesisinde kişi başı ücret alınıyor ve kişi başı ücret 30.-TL..
Marmaris'e doğru devam ederken Muğla'nın meşhur Sakar Rampasından inik. Anlatmaya gerek yok işte o manzara...


Buradan devamla Marmaris'e vardık ve Çubucak Orman Kampına yerleştik. Kamp fiyat performans olarak muhteşem. Kişi başı değil dört kişiye kadar çadır yeri günlük 40.-TL. Sana daha önceden parsellenmiş bir alan veriliyor o alana ister on çadır kur ister tek. Kişi sayısı 4 ile sınırlı. Tuvaletler temiz ve bulaşık çamaşır yıkama yerleri idare eder. Orman Bakanlığına ait olan bu yer ihale ile kiralanıp özel sektöre verilmiş. bir çok olumsuz şey yazabilirim ama Dereli Kampından kaçıp buraya sığınmış biri olarak oldukça konforlu geldi bana. Ayrıca her sabah 08:00 ile 11:00 arasında kampın kapısında köylü pazarı kuruluyor taze meyve ve sebze dışında köy ekmeği bal ve başkaca yöresel ürünler bulmak mümkün.












28 Ağustos 2018 günü hadi bir tekne gezisi yapalım dedik. Tabi demek yetmiyor bir sürü tekne ve bir sürü firma var fiyatlar 40 ile 100.-Tl arasında değişiyor biz o bölgeden bir tanıdık sayesinde Beyaz Balina (White Whale) isimli tekneyle açıldık. Deniz ve muhteşem manzaralar eşliğinde süper bir gezi yaptık.
























Tekne seçiminde dikkat etmeniz gereken şey size neler ikram edileceği daha doğrusu neyi satın aldığınızı çok iyi araştırın. Tüm gün boyunca içki ve yiyecekler ücretsiz diye satılan tur ücretlerinde en küçük bir su 7,5.-TL'den ve patates kızartması 20.-TL'den satılabiliyor. O nedenle biz yalnızca öğlen yemeği servis edilen bir tekne seçtik. Çay ve su 2.-TL satılıyordu.
Bu tur sonrası Marmaris'ten ayrılıp ileride yaşamayı planladığım yere yani Dalyan'a doğru hareket ettik.








Dalyan Muğla iline bağlı Ortaca ilçesinin güzel bir beldesi. Sakin çok kalabalık olmayan ve hala istila edilmemiş doğasıyla gerçekten yaşanası bir yer.
Dalyan'dan sonra Salda Bisiklet Turu için Salda'ya hareket ettik. Ülkemizin Maldiv'leri olarak ün salan bu yer bozulmaya başlamış bir turizm cehennemi olma yolunda. 















Hayatımda gördüğüm en kötü organizasyon olan bu festivalle ilgili yazımı pedalakuvvet blog sitemde yazacağım ama buradan hemen belirteyim sakın sorgulamadan bir festivale gitmeyin. 
Festival'in ilk günü göl etrafını tavaf edip aynı akşam yola çıktım ve gezimiz nihayetine erdi..

Hiç yorum yok: